10 Mart 2010 Çarşamba

bir düğün hikayesi

geçenlerde halil le portakal&cin içip, seda sayan ın cips ve kola sektörünü ele geçirmesi durumunu tartışıyoduk. sonra halil "böyle olmuyo ağa ekşın lazım" dedi. "öyleyse yürü bucasipor maçına gidelim. renklerden dolayı bi ısınma oldu ben de" dedim. "ama mevzuya düşelim usta" dedi. "düşelim amına koyim" dedim ve mevzuya düşmeden yollara düştük. ilk önce bizim hakkımızda konuşan "neslihan" lakaplı pavyoncuyu bıçakladık yolda. sonra merso c200 patlatıp stadyuma doğru yola koyulduk. halil, sol camdan kafayı çıkarıp "bu şehir benim lan amına koduklarım" diye bağırmaya başladı. bi an halil e baktım. "tsehehe" diye gülüp çılgınca etrafa bakınıyodu. halil in bu piskopatlığını kullanayım lan maksadı ile "ağa 2 milyar bulsak ne piçim olur lan" dedim. halil "olur lan valla" diye yanıtladı beni. "gel banka soyalım lan o zaman" dedim. halil in cevabı akıl almazdı, "nihehe bana uyar lan" demişti. "ehehe" diye gülüp "en yakın bankaya yönel o zaman ekür" dedim. halil "nihehe" diye gülerken bi anda durgunlaştı ve "çok güzel kız geldi lan aklıma yine. gel sahile gidip deniz izleyelim, bira falan da içeriz hem" dedi. "o da olur" dedim ve kendimizi sahilde bulduk.. halil, suskunlaşmıştı. etkilenmiştim. "gel isteyelim lan sana o kızı" dedim. halil in gözleri parladı ve "altımızda merso var lan vermezlerse kaçırırız" dedi. yedimizde beş var onikimizde mazda gibi iğrenç espiriler geldi aklıma ama yapmadım zira mevzu derindi. "ehehe kır düğünü bile yaparız lan size" dedim. "ehehe" diye gülüştük ve arabaya atladık.. ekşın ın damarına inmiştik. kız istemeye gidiyoduk..

öykünün devamını nisan da yazıyım lan ben de. eheh

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder